Fottbrazileiro

Fottbrazileiro
Tout le monde joue au football au Bresil

mercredi 29 août 2012

BIR BUYUK INSANIN ARDINDAN


Metin Kurt gitti;

Ne Turkiye'nin batiya acilan penceresi olan Galatasaray ne de Turkiye'nin geride kalan kismi O'nu anlamaktan acizdi. Bossman'dan cok once, turk futbolunun vefatindan sonra baslayip bitiremedigi devrimi de onunla birlikte topraga verildi. Zira bu ortamda onun cesaretini ve tutarliligini gosterebilecek bir baska "beyinli" futbolcu daha yetismeyecek gibi gozukuyor.

Gladyator isimli kitabinda ozelini anlattigi yasam kavgasi bizim generation'umuzun gozleri ve gonulleri onunden gecti gitti. Bir Che Guevara, bir Deniz Gezmis misali "guya" bati degerleri ile yogrulmus yuvasindan neredeyse kovularak, dislanarak neredyse linc edilerek bikmadan yilmadan kavgasini verdi. Bu bu ulkede artik alisalagelmis ve kaniksadigimiz bir durum.

Sevgili Metin; Yeteneklerini ve aklini yeterince degerlendirmekten aciz turk futbol "alem"ini (baska sozcuk bulamadim, sanirim bu yakisti, malum halimiz bir alem)! affetmeni diliyor, topragin bol olsun diyorum. Ulu Tanri sevdiklerini yanina erken alir ama biz de seni sevdik ve gitmene yine de cok ama cok uzulduk.

Metin Kurt'u tanimak firsatini bulamamis nesillere biraz olsun onun nasil bir insan oldugunu vurgulamak amaciyla asagidaki "anektodlar" sanirim yararli olacaktir:

 "ASY nin bakımda olduğu yıllar..
Genç takım kalecisi olan arkadaşım
(-ki o takımdan başta Cüneyt olmak üzere pekçokaltyapı katkısı sağlamıştık)
Naci hoca ile çalışmak üzere stada gelirken benide yanına almıştı..
Genç tk.dan  hemen sonra ,kale arkası ve yarım sahada A takım antreman yapacaktı..
Birch, her zaman ki gibi Genç Tk. çalışmasını saha kenarından takip ediyordu..
Topçular 2 şer 3 er tribüne gelip, çantalarını bırakıp geyik yapıyorlardı..
İçlerinden biri, kırmızı adidas çantası ile geldi..üst katlarda ki sıralara doğru yöneldi
çantasını açıp , kalın ve "kaplı" bir kitap çıkarıp sakince oturup okumaya başladı..
Takım topçuları ise 8-9 sıra aşağıda , topluca "geyik" yapmaya devam ediyordu..
El şakaları gırla..sonra aşağıdan seslenildi "hadi herkes masaja"...
Topçular birer-ikişer sıralardan atlayarak aşağıya yönelirken, Gökmen arkaya döndü ve
-Profesör hadi aşağıya..!!
Metin başını kaldırdı ve özenle kitabını çantasına yerleştirip,aşağıya doğru yürüdü..
Bu anı "bir siyah/beyaz" fotograf gibi hep yürğimde taşıdım:
"profesör hadi...."

Hatırladığım kadarı ile bir Çarşamba günü..o hafta sonu özel milli maç için takım 
yeniköy carlton da kampta olduğu dönem.. 
Akdeniz oyunlarında da o gün futbolda final ya da 3. lük maçı..
Fransa -Cezayir oynuyor..Lobide , Milli takım oyuncuları topluca TV den maçı izliyorlar..
Gökmen , Lütfü (bejeke li idi galiba) birkaç oyuncu daha herzaman ki gibi geyikteler..
Gökmen "Bahis" açıyor..
Fransa galibiyetine bahis topluyor..gülüşmeler..
Üç atar , beş atar lafları ortalıkta..uzak bir köşede koltukta kitabını okuyor "Profesör"..
Gökmen hemen sataşıyor gülerek..
-Prof. ne olur maç ?? fransa kaç çeker araplara..??
-Cezayir kazanır..!!
Başta Gökmen herkes şaşkın..!!
-anlamadım ?? diyor..hocam ne diyorsun sen??
Yanıt ayni tonda:
- Cezayir kazanır...
Hemen herkes gülüşerek Metin e laf atıyor..
O sakince kitabını okuyor..
Maç başlıyor, hatırladığım kadarı ilk yarıyı fransa 2 -0 önde bitiriyor..
Nerede ise tüm milli topçular sürekli "laf atarak" Metin le gırgır geçiyorlar..
İkinci yarı 2-2 oluyor..sanırım uzatmalarda 3-2 cezayir kazanıyor..
Lobide çıt çıkmıyor..herkes şaşkın..Gökmen dayanamıyor laf atıyor "Profesör"e..
-Nerden bildin Prof.??
Yanıt sakince geliyor Metin Kurt tan :
-Ezilenler herzaman Ezenleri yener...!!!

Güle güle "Sol Açık"..
Sen çizgide sabırla bekledikçe (bomboş) ,sana top atmayıp 
yönünü aksi tarafa dönen "ördek"Mehmet leri bize
çok iyi anlatmıştın..sağolasın"..




Tunc Uner
Aout 2012

Aucun commentaire:

Enregistrer un commentaire