Fottbrazileiro

Fottbrazileiro
Tout le monde joue au football au Bresil

dimanche 30 janvier 2011

Brezilya hala Brezilya

Soguk bir Ocak gunu Istanbul'dan cikip Sao Paolo'ya oradan da Sao Luiz'e ucarak yine yeniden Brezilya'ya vardik. Yagmur mevsiminde sicak ve bunaltici rutubete ragmen Amazon bolgesine gitmemin nedenleri cokta olsa baslica neden bize yapilmis bir davetti.
Varisimizin hemen ertesi gunu baslayan ve bitmek bilmeyen toplantilar ve is yemeklerinden sonra nihayet biraz olsun soluklanabildigimizde ise kendimizi hemen havuza ativerip biraz olsun soluklandik.
Disaridaki hava sicakligi ile icinde bulundugunuz suyun sicakligi birbirine esit oldugunda duyulan o dayanilmasi zor keyifi bir kez daha tatdik.
Sao Luiz bundan 600 yil once Fransiz'larin kurdugu sirinmi sirin bir eski kolonial sehir. Zaten Unesco tarafindan "patrimoine mondiale" ilan edilmis bile. O guzelim eski evler sapir sapir dokulse bile o devirlerden kalan havayi aynen devam ettirdikleri ve bati medeniyetlerinin zenginliginin baslangicini temsil ettikleri dusunuldugunde cazibelerini hissetmemek mumkun degil. Insanin aklindan ilk gecen de ah boyle bir evi alip restaure edebilsem ne guzel olurdu dusuncesi. Ama ne mumkun, her yerde oldugu gibi burada da eskiye bir civi bile cakmak mumkun degil.
Bu sirin sehir Brezilya'lilarin geleneksel cana yakinliginin disinda dunyanin en tembel halki olmakla ovunen Sao Luiz'lilerin aidiyetiyle ovundukleri bir sehir.
Eski sehrin yani sira hizla buyumekte olan ve 15 katli dev binalarla genisleyen yeni sehir bundan 10 yil sonra yeni bir Rio Janeiro haber vermekte.
Brezilya'da et yemekleri hala guzel ve damak tatlari bizimkine cok yakin. Tabii fransiz olmamin dayanilmaz hafifligi ile bu pamuk gibi etlerin bize gore biraz fazla pisirilmis olmasinin disinda bir itirazimiz yok... Tropikal meyvelerin ise yerinde olgunlasmalari dolayisiyla tad ve kokulari nefis.
Insanlar ise yukarida da degindigim gibi konusmak ve eglenmek icin can atmaktalar.
Tabii Brezilya deyince futbol otomatik olarak gundemde.
Devlet baskani veya senator ya da milletvekili de olsaniz oynamadan duramiyorsunuz. Zaten yapmayin abiler artik 60 yasini devirdik bizden gecti vs demek bile bizi kurtaramadi ve yesil sahada buluverdik kendimizi. Neyseki o gun oynanan lig macinda Roberto Carlos'un kormerden attigi golu biz de bir iki denemeden sonra ativerince hem bu tur gollere Brezilya'lilarin "Olimpik gol" dedigini ogrendik hemde namusu kurtardik.
Bundan sonra da hem is gorusmeleri hem dostluklar bir anda percinleniverdi.
Evet Brezilya hala Brezilya ve futbol bu ulkede tum kapilari acan bir olgu olmaya devam ediyor.
Fransiz'larin dedigi gibi "tant mieux" deyip bir avrupa "dicton"unu da hatirlatmadan gecemeyecegim.
Bu ulkeye gidip futbolun onlar icin ne ifade ettigini gorup anladiktan ve de bu oyunu nasil oynadiklarini gordukten sonra neden bugune kadar oynanan butun Dunya Kupalarina Brezilya'nin eksiksiz katildigini ve neden "FUTBOLU INGILIZLER ICAD ETTI BREZILYA' LILAR OYNUYOR" dendigini anliyorsunuz.
Sari Kirmizi sevgiler
Tunc Uner

http://www.flickr.com/photos/tuncuner1184/

mercredi 5 janvier 2011

Kedi gidince fareler dans eder:-)

Biraz daha ciddi seylerden bahsedelim:

Bilindigi gibi Galatasaray SK yonetim kadrosu icinde bir cok degerli insanimiz var. Kendileri konularinda bir numara olduklari iddiasinda olup bunu bizlere hergun ispatlamaktadirlar!
Bunlardan biri hukuk adami ve sik sik dile getirdigi gibi  onemli "bilim adami". 
Turkiye'de herkes herseyi aklina geldigi gibi soyleyebildigi ve de bilgisi olmadan da fikri oldugu icindirki "bilim adamligi" da zannimca cok zor elde edilen bir "titre" olmasa gerek.. Nasil olsa kimsenin bir sey sordugu, herhangi bir seyi sorguladigi yok. At atabildigin kadar.

Tabii ki lafim meclisten disari. Ama ben isterdimki bu anli sanli profesorlerimiz, bilim adamlarimiz yonetiminde bulunduklari kulubun buyuklugunun de farkinda olsalar da su kulubun haklarini, konularinda cok bilgili olduklari icin gerektigi gibi savunsalar.
Sozu IDDIA konusuna getirecegim ve anli sanli bilim adamlarimiza bir iki soru soracagim.

Dunyada bahis ve sans oyunlarina ayrilan para 230 milyar dolar civarinda. Turkiye' de ise bu konuya ayrilan butce 2,5 milyar dolar. Yeryuzunde 75.000 online hizmet veren bahis sitesi sanal ortamda non-stop hizmet vermekte.
Bu bahis oyunlari icinde Turkiye'de en cok  oynanmakta olan bahis oyunu IDDAA. Sadece Turkiye'de bu oyun 60.000 kisiye gelir saglamakta. Yani oldukca onemli bir sektor haline gelmis durumda ve gittikce de buyumekte olan bir sektor. Malum ekonomi ne kadar kotuye giderse "kolay" para vaadeden sans oyunlari o kadar revacta. Bu ekonomik gercek dunyanin her ulkesi icin gecerli.
Turkiye'de son 5 yilda 11 milyar TL ciro yapilabilmesinin bir nedeni var elbette. Fakat konumuz ulke ekonomisi degil kulubumuzun ekonomisi oldugundan nacizane sorum:
IDDAA oyununun amiral gemisi futbol'un bas aktorleri bu muthis olanaktan yeteri kadar faydalaniyorlarmi? 
Ya da bir baska deyisle yonetemeyen "idareci" arkadaslar bu konu da da ayakta uyumakta olmasinlar sakin???
Oyle ya 11 milyar TL nin en az yarisi oyunun bas aktorlerine ait olmali degilmi. Ke nenni!!! Hic te oyle olmuyor. 
Bir kere idareci zevat sadece en buyuk benim, en medya maymunu kim kavgasinda! Bir takim ayakoyunlari ve iktidar pesindeler. Ama yine cocukca ve beceriksizce.
Fransizlarin cok sevdigim lafi ile "QUAND LE CHAT PART LES SOURIS DANSENT" misali baskan biraz uzaklastimi hemen olagan ustu toplantilar duzenleyerek bir sonraki olagan ustu toplanti gundemini konusan bu arkadaslar medyayi peslerinden kosturup bir sure basrol oynadiktan sonra baskanin geri gelmesiyle birlikte sus-pus olup koselerine sinmekte ve oyun da boyle sure gitmekte. Ama kendileri rezil olmus, ama kulup imaj yitirmis kimin umurunda degilmi efendim?
Ben bu kadar IDDAA'li bir buyuk Bilim Adami olacagim, hemen oturur hesaplarimi yaparim ve hukumet ile, soz konusu oyunlari duzenleyen kuruluslar ile "bilimsel gerekceler"  desteginde gorusmeler yapar, zaten "surunmekte" olan (baskanin deyimi ile) kulubumun mali konularda biraz olsun nefes almasini saglayacak onlemleri almaya, aldirmaya ugrasirdim. 
Eee ne de olsa hukuki mevzular bunlar. Bizim aklimiz pek ermez ama! bilim adami kardeslerimiz herhalde butun bunlari dusunmuslerdir. Dusunmuslerdir de ben bu konuda henuz kimsenin bir laf ettigini duymadim, gormedim:-)
Bahis oyunlarinin temel unsuru futbol olmasina ragmen elde edilen gelirlerin sadece 10% u futbola geri donuyor. Buna ragmen IDDAA ve Spor Toto 2009 yili itibariyle futbola 675 milyon TL  gelir saglamis durumda. Dikkatinizi cekerim sadece 10% Bir de Allah korusun "bilim adami" baskan yardimcimiz sahte isyanlar cikartip sonra da pismak yerine bilim adamligini konusturup "gerekceleri" ile birlikte alinan payin biraz daha insafli hale getirilmesi icin caba sarfetse kulubumuze bayagi bir girdi saglanirki bu da "transfer ozurlu" futbol bilimcisi baskanin sag kolu ve sihirbaz ogutucusu arkadaslara harcayacak yeni bir kaynak demektir. Oyle ya 11 milyar TL nin sadece 675 milyonu yerine ne bileyim ben mesela 25% inda hak iddia edilerek elde edilse fenami olurdu. Ne transferler yapardik ama....

Ama bosverin canim, biz kendi kendimizle kavga etmeye devam edelim, anli sanli kulubumuzun 100 yillik gecmisini hic kaale almadan tum kaynaklarini har vurup harman savuralim, kisacasi asirlik kulubu "batiralim" (nasil olsa batan biz degiliz) gerisi cok da onemli degil.

Ulu Tanri'dan hepimize sabirlar diliyorum.

Tunc Uner (GSL 99/101 - GS SK 8889)

NB/ Maliye Bakanligi bu konuda kendi gelirlerini arttirmak icin ( bu otomatikman kuluplerin gelirlerinde daha da azalma demek) bir takim yeni duzenlemelere gitmekte. 
Elin oglu bizim gibi degil, bos durmuyor....

dimanche 2 janvier 2011

Allah sonumuzu hayir eylesin

Oncelikle tum Galatasaray'i kendinden fazla sevenlerin yeni yilini kutlar esenlikler dilerim.


Sanki icime dogmus gibi bir sure once yazdigim yazilarda israrla Ingiltere kuluplerinin hal-i purmelalini anlatirken vergi borclarindan dolayi baslari derde girenleri hatirlatmis dikkatleri cekmeye calismistim ki... kiyisindan kosesinden bizleri "mecbur kaldikca" haberdar etmek zorunda kalan Galatasaray SK nun sirketlerinin vergi borclari gundeme geliverdi.
Bu konuda gelen haberler ezcumle sunlar:

Galatasaray Sportif Sınai ve Yatırımlar A.Ş., 2005-2009 hesap dönemleri için 29,30 milyon lira vergi aslı ve 43,95 milyon lira vergi ziyaı cezası talep edildiğini duyurdu. Galatasaray Sportif’in Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, şunlar kaydedildi: "Eylül 2010 tarihinde şirketimiz ile birleşmesi tescil edilen Galatasaray Spor ve Futbol İşletmeciliği Ticaret A.Ş.’ye tebliğ edilen raporlara dayanılarak; 2005-2009 hesap dönemleri için 29,30 milyon lira vergi aslı ve 43,95 milyon lira vergi ziyaı cezası talep edilmiştir. Söz konusu vergi inceleme raporları ile talep edilen vergi ve cezalara ilişkin olarak şirketimizce uzlaşma başvurusunda bulunulmuş olup, bu konudaki yasal prosedür devam etmektedir.

Öte yandan, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde olan ve vergi affını da kapsayan yasa tasarısı kapsamında şirketimize salınan vergi asılları, vergi ziyaı cezaları ve faizlerinde meydana gelebilecek iyileştirmeler ile bunların ödemelerinin taksitlendirilmesi hususlarında şirketimiz lehine oluşabilecek tüm kanuni prosedürler de takip edilmektedir."



Donem garip geldi,  2005-2009,  tum Finans uzmanlarinin,  koordinatorlerinin icinde boylebir ceza gelmesi dusundurucu......
Vergiye itiraz yok,  ancak uzlasma basvurumuz var......





Stadimizi yaptirabilmek icin kapilarinda surundugumuz hukumet yetkilileri "surunmeye" bu kadar merakli birilerini bulmusken bir de vergi hatirlatmasi yapivermisler anlasilan. Kaldiki Galatasaray SK yonetimleri bu konularda zaten "sabikali" Yanlis hatirlamiyorsam yanlis uygulamalar nedeniyle SPK dan aldigimiz bir suru ihtar da var yakin gecmisimizde. Temettu dagitmayan, borclari kulube, karlari sirkete bir garip yapilanmanin finanse ettigi transfer manyagi kulubumuz eninde sonunda bu duruma da dusecekti zaten...Nasil dusmesinki temettu yok ama ileride hasil olabilecek karlardan avans cekmek var...Borsa'da kayitli bir sirkette bu tur islemler pimi cekilmis el bombasi gibidir. Bankaci arkadaslarimizin, hesap uzmanlarimizin bu konuyu iyi bilmeleri gerekir.
Aslinda biz Galatasaray'lilar Turkiye'nin meshur deyisi ile "bize bi sey olmaz abi" cilerin basinda geliyoruz. Bilim adami bir suru elemanimiz ortalikta ben bilim adamiyim abi!!! diye dolasirken bu tur hatalarin israrla yapiliyor olmasini nasil izah edebiliriz bilemiyorum...


Simdi devam edelim:



Ben bir GS SK uyesi olarak ve Futbol AS ortagi olarak (bir tane de olsa hisse senedi olan herkes gibi) sorumlulara (daha dogrusu sorumsuzlara)  buradan soruyorum ve hakkim olan aciklamayi istiyorum. Ayrica sunu da belirteyim, eger bu mali kongreden de bu sorumsuzlar "siyirirlarsa: sahsen yargi yoluyla da olsa cevaplari ogrenecegim.

Once bana gelen haberler daha sonra bunlara bagli sorular:

"BU PARALAR NEREYE GiTTi?"
1) "Yoneticiler, gecen hafta TFF'den 'ileriye donuk' yayin gelirlerinden tam 3 milyon dolar avans cekti"
2) "Oysa Subat'ta 70 milyon $ kredi alınmıs ve normalde kullanilmayacak olan 35 milyonu da tuketilmisti"
3) "Tabii tum bunlar yasanirken Telekom'dan 10 yil icin alinan 125 milyon $'in tamaminin da harcandigini unutmayalim
"Yerli futbolcular Agustos'tan beri maaslarini alamiyorlar."
Hakikaten, gelecekteki gelirlere karsilik olan bu paralar nereye gitmis?


TÜRK Telekom TTARENA İsim hakkı sözleşmesi Stadın hizmete girişinden itibaren başlamak üzere 6.500.000 USD/Yıl  esasıyla toplam 65.000.000  USD tutarlıdır.
Ayrica forma göğüs reklamı da 7.000.000. USD/Yıl  esasıyla 5 yıl süreli olarak toplam  35.000.000 USD dir, yani toplam 100.000.000 USD’ dir . 
Yine aynı sözleşmelerin  tamamının harcanması konusuna gelince nakit tahsilat şeklinde olmasa da 70.000.000 USD  lik Kredi anlaşmasına temlik olarak verilmistir.

Hakikaten, gelecekteki gelirlere karsilik olan bu paralar nereye gitmis?

Transfer detayları Futbol A.Ş. tarafından büyük bir titizlikle saklanmaktadır 


Birlestirilmis (?) ve borsaya kayitli bir Futbol AS nasil oluyorda ortaklarindan dahi bu tur harcama bilgilerini saklayabiliyor.

Ey yonetemeyen "idareci" arkadaslar. Galatasaray kimsenin babasinin ciftligi degildir. 

Eninde sonunda bu paralarin nereye gittigini, kimlere ne odeme yapildigini, hangi sirket ve bankalarla yurt disina ne kadar para transfer edildigini a-cik-la-ya-cak-si-niz......

Eger bu sirketlerin icinde Hollanda'da, Isvicre'de veya Cayman Adalarinda kayitli "off Shore" olanlari varsa ilaveten aciklama yapacaksiniz...

Borsaya kayitli bir sirketin bu tur bilgileri uzun sure saklayabilmesi veya vermekten kacinmasi mumkun degil. Yeterki hissedarlar veya SPK  istesin. Yeterki sorumluluk duygusu olan Galatasaray SK kongre uyeleri uyansin.
Aksi takdirde bu kulup BATMISTIR. Olup bitenlere bakilirsa hala kendi kendilerine basari oykuleri yazan bu yonetimle baska bir sonucta beklenemezdi zaten.
Bir dahaki yazimizda "Bilim Adamlarimizdan" bahsetmek uzere hoscakalin ve enseyi karartmayin.

Türk Hükümeti vergiyi spor kulüpleri  için 2 ayda bir ödemeli 42  vadeye bağladı veya bağlamak üzere


Tunc Uner (GSL:99/101 - GS SK 8889)


NB/Galatasaray SK eski yonetim kurulu uyelerimizden sevgili kardesim Ozer Saracoglu'nun annecigi vefat etmis. Cok uzuldum. Kendisine ve tum yakinlarina Allah'tan sabirlar diliyorum. Mekani cennet olsun.