"Bence bu galibiyet,depremde zarar gormus catlak patlak binalara , sahibi ucbes daha kazansin diye gosteristen yapilan siva boyalara benzedi"..
SEK SEK SEKEREKTEN INCI DIZEREKTEN.........
Her 3 macin 2 sinde tokezleyen ama arada bir mucizevi galibiyetler alan takimimiza adadigim bir sarkinin ilk sozleri bunlar.
Ilk cumle ise bana degil bir can dostuma bir baska "hasta" Galatasaray'li kardesimin ve durumu bundan iyi ozetleyebilecek bir baska cumle bulamadigim icin affina siginarak onunkini kullaniyorum.
Evet, isler ne kadar kotu giderse gitsin, kulup ne kadar "kurumsallik" tan uzaklasirsa uzaklassin, kazara bir basari yakalandiginda hersey gulluk gulistanlik oluyor, populist soylemlerle insanlarin kafasi bir daha karistiriliyor ve kurumsallik yolundan biraz daha sapiliyor.
Herhalde son Manchester United "ZAFER"inden bahsettigimi herkes anlamistir. Dunyanin en buyuk en kurumsal kulubunun takimini ustelikte bu donem Champions League grup maclarinda beraberligi bile olmayan bir takimi devirirseniz elbetteki hamaset edebiyatcilari cala kalem karsiniza dikilecektir. Iste asil tehlike de buradadir.
Siz istediginiz kadar adamlarin artik gurup birinciligini garantiledigini, bu nedenle genclerini "isitmaya" geldiklerini, Istanbul'a getirdikleri 21 futbolcunun 7sinin hayatlarinda ilk defa Champions League kadrosuna alindiklarini soyleyin, millet bu sira disi "zafer" den oylesine sarhoski kendinizi yirtsaniz sizi duymazlar.
Olsun, ben yine dogru bildiklerimi yazacagim ve "kisa" gelecekte kim hakli kim haksiz ortaya cikacak.
Burada bir kez daha tekrarlamak bahasina yine de birsey degismeyecegini ve yukarida anlattigim "dongu"den ne Galatasaray'in ne de baska turk takimlarinin cikamayacagi gercegini artik kabullenmek gerekiyor.
Nedenmi?
Malum; gonullerin teknik direktoru Fatih Terim oyle guzel pazarlaniyorki, balik hafizali milletim 6 ay Fiorentina ve 9 hafta Milan'i calistirmayi ve 2 kulupten de yoneticiler tarafindan kovulmayi basari diye pazarlayanlara inaniveriyor. Ama o bizi tarihimizde ilk defa Avrupa Kupasi finallerine goturdu diyenler; finallerde milli takimin "sifir" cektigini hatirlamak istemiyor, ayrica o takimin alt yapisinin Piontek'e ait oldugunu unutuyor, UEFA sampiyonlugunu kazanan GS SK nun 14 yil sampiyon olamadan alt yapisini duzelttigini ve Derwal'in eserine "hazir" konanlarin aslinda bu basarinin kokeninin Alman Teknik adamin ve ekibinin cabalari ve donemin yoneticilerinin ilk ve son defa "ileriye donuk" bir projeyi, tribunlere bosvererek gerceklestirdiklerini, bunun bedelini de ilk secimde komiteciler tarafindan bir kenara itilerek "odediklerini" bilmezden geliyor. O yonetimki kulup kasasini "arti" pozisyonda birakma becerisini gostermis bir yonetimdi. Sonrasinda malumunuz kulup kasasi asla arti vaziyete gecmedigi gibi eksininde altina (!) indi.
Kimsenin aklina Ankaragucu veya Goztepe'nin ayni teknik direktorle ne sonuc aldiklari gelmiyor.
Evet balik hafizaliyiz biz...ve ayrica biraz da "saftaroz"uz gibime geliyor. Yoksa niye durmadan ayni oyunlara gelelimki?
Bence asagidaki resim herseyi anlatiyor. Fred Cakmaktas gorunumlu "idareci" arkadas hayatindan cok memnun. Normal. Galip takimin teknik direktoru de. O da normal. Ama ne gariptirki kaybettigi mactan sonra Sir Alex Ferguson mac oncesinde ne niyetle geldiyse mac sonrasinda da ayni niyetini muhtesem bir kahkaha ile sergilemekte. Bu, soyunma odasinda Manchester United'in en degerli futbolcusunun kafasina ayakkabi firlatan Ferguson olmasa gerek:-)))
AVRUPA DA VARIZ AMA CHAMPIONS LEAGUE'DE?
Evet Galatasaray SK bu galibiyet ile Avrupa Kupalarindan erken ayrilma kabusunu simdilik yok etti. Ama oynanan futbola, teknik direktorun taktik tercihlerine ve bu tercihlere gore yaptigi oyuncu degisikliklerine bakilirsa cekirge oyle cok sik sicrayamayabilir.
Cluj'da ne oldu bilemiyorum ve dedikodulara inanmak ta istemiyorum. Ama bugun itibariyla Manchester United haricinde diger 2 takiminda matematik olarak sanslari ayni. Bu 2 takimin macindan ve Braga'nin son macindan cikacak sonuc ise kader maci olacak.
Son durum asagida:
Groupe H
À domicile | À l'extérieur | Total | |||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Clubs | J | V | N | D | V | N | D | V | N | D | bp | C | DB | pts | |
1 | Manchester United FC | 5 | 2 | 0 | 0 | 2 | 0 | 1 | 4 | 0 | 1 | 9 | 5 | 4 | 12 |
2 | Galatasaray AŞ | 5 | 1 | 1 | 1 | 1 | 0 | 1 | 2 | 1 | 2 | 5 | 5 | 0 | 7 |
3 | CFR 1907 Cluj | 5 | 1 | 0 | 2 | 1 | 1 | 0 | 2 | 1 | 2 | 8 | 7 | 1 | 7 |
4 | SC Braga | 5 | 0 | 0 | 2 | 1 | 0 | 2 | 1 | 0 | 4 | 6 | 11 | -5 | 3 |
* Les classements sont provisoires jusqu'à la fin des matches de la phase de groupes.
CHAMPIONS LEAGUE FATURASI
Sezon basinda yapilan transferler, harcanan paralar, geri getirilen vazgecilmez teknik direktor ve butun bu tercihlerin agirlastirdigi mali durum gozonune alindiginda eger Champions League'den elenirsek ki bu pekala mumkun, hesabi kim odeyecek dersiniz?
Ben soyleyeyim:
Yapilan transferlere harcanan paranin tutari malum ve butun bu paralar Champions League getirileri gozonune alinarak yapildi. Bu bir baska deyisle (fransiz ata sozu) vendre la peau de l'ours avant de le tuer. Yani henuz daha oldurmediginiz ayinin postunu satmak.....
O nedenle bu ipotetik zafere de cok sevinmemek ve isin sonunu getirmek lazim.
Yillardir oynanan oyun iste bu: Populist yonetimler kendilerine ait olmayan paralari populist soylemler esliginde harcar, tribunleri (ve kongre uyelerini) uyuturlar, daha sonra da "pardon! cok istedik ama olmadi" der, isin icinden siyrilirlar. Zira herhangi bir sorumluluklari yoktur.
Butun bu "idareci" takimi aslinda anli sanli yoneticilerdir. Kendi sirketlerinde sinegin yagini cikartirlar ve bu yilin butcesinde yoksa bir kurus bile harcamaz ve harcatmazlar. Dogrusu da budur. Ayagini yorganina gore uzatmak iyi yoneticilik, yorganini iplemeden ayagini uzatmak ise kulup idareciligidir bu ulkede.
Nedeni de yukarida aciklamaya calistigim olgudur:
-Kendi sirketinde yonetici "Sorumludur" ve mali yilin sonunda bilanco'nun hesabini verecektir. Bunun bilincinde oldugu icindirki asla yanlis adim atmaz, atamaz, attirmazlar.
Ama ayni yonetici, dernekler kanununa gore "idare" edilen kuluplerin basina gectiklerinde (her nekadar profesyonel yapilanma soz konusu ise de Turkiye'de bu gostermeliktir: bkz: son hisse satislari) verecek hesap olmadigindan bol keseden atarlar ve sonunda ya ceker giderler ya da teamuller geregi ! yeniden secilirler ve oyun devam eder.
Bir de soylemeden gecemeyecegim bize mahsus bir olgu daha vardir. Baskan cekip gitse de idareci takimi uc asagi bes yukari aynen baska listelere dagilir ve yeniden secilirler. Bu cok acik secik ortada olmasina ragmen ya bilmezden gelinir veya dile getirenler "tu kaka" edilerek yola devam edilir.
Gunumuz futbolu artik oyle bir endustri haline getirildiki, pasta cok buyuk, akbabalar ise doymak bilmiyor! Ellerine gecirdikleri imkanlari sonuna kadar kullanma yolunda hersey mubah goruluyor.
40 yillik dostlar bile yeri geldiginde (tabii yuzlerine degil) arkadan cekistirilebiliyor.
- Ya su adami bir dinlesek, projesi bu kulubu kurtaracak nitelikte, dendiginde alinan cevap:
-...iktir et ...neyi! konusacak ne varki? oluyor. Utanc verici ama bu maalesef boyle ve ....evet bildiniz belgesi yok:-)
Soylemler aynen vaki, isimler bende mevcut, ama karsi karsiya gelindiginde can ciger kuzu sarmasi....
BOYLE GELMIS BOYLEMI GIDECEK?
Bu sorunun cevabi kocaman bir hayir. Nedenleri ise cok acik:
- Hicbir mali yapi bu somuru sistemini kaldiramaz ve eninde sonunda iflas eder.
- O takdirde asirlik kulupler ya Rus Oligark'larin ya da Arap Seyh'lerinin eline gecer. (o kadar buyuk ve iz'ansiz borcun altina baskasi yatmaz)
- Profesyonel Futbol'un kendine ozgu yapisi para aklamaya cok elverisli oldugundan bu kuluplere talep mutlaka olacaktir.
-FIFA'nin Avrupa Birligi Konseyi ile UEFA'nin da G14 ler ile olan kavgalari bir yere kadar surecek ve "ozerklik" bir takim kurallara baglanacaktir bu da futbol'un kendini "temizlemek" zorunda kalacaginin bir isaretidir.
- Milyarlarca dolar genere eden gunumuz futbol endustrisi mutlaka "otorite'lerin ilgi alanina girecek ve dizgine cekilecektir.
- Bossman kanunu ile baslayan bu dizginleme ve kural altina alma bahsettigimi konulara da sicrayacak ve "abus de biens sociaux" eninde sonunda futbol "sirketleri" icin de soz konusu olacaktir.
Yazima burada "ara" veriyor ve herseye ragmen, elimiz bogrumuzde kulubun satilmasini seyretmemek icin herseyin gonlumuzce olmasini diliyorum.
NB/ Bu dilek, kurumsallasilmadigi surece, sadece vadeyi uzatir, kulubu kurtarmaz o da ayri hikaye.
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire